16 Mayıs 2017 Salı

CRATE CAFE


Herkese yeniden merhaba! Tam da yaz gelirken, AVM içindeki bir cafe önerisinde bulunmak ne kadar mantıklı olacak bilmiyorum ama, Akasya Alışveriş Merkezindeki Crate Cafe nispeten açık bir alanda yer aldığı için denemeye değer diye düşünüyorum.
Öncelikle bu Crate Cafe "Crate&Barrel" adlı pahalı bir mobilyacının içerisinde olduğu için ilk başta acaba dedirtebilir, ama no worries! Özellikle alışveriş merkezinin o klasik kalabalığından, gürültüsünden uzak olması, sakinliği ile diğer mekanların önüne geçiyor. Alışverişten çok mu yoruldunuz, canınız fresh bir şeyler mi içmek istedi? Sakince oturup, biraz kafanızı dinlemeye ya da kahvenin yanında güzel bir muhabbete mi ihtiyacınız var? Sinemaya girmeden önce biraz bir şeyler mi atıştırsak diyorsunuz? O zaman road to Crate Cafe! Anlayacağınız Crate tam anlamıyla bizden biri...
Tüm bunlar bir yana menüsünde çeşit çeşit çay olması, hele ki bunların arasında portakallı ve vanilyalı rooibos olması ile benim gönlümü net fethetti. Ayrıca sağlıklı yaşam kovalıyorsanız bir sürü detoks içecekleri ile de yaşam tarzınızdan ödün vermeden gönül rahatlığı ile siparişinizi verebilirsiniz. İnsanın canı ne kadar çorba ister bilemiyorum ama olur da isterse domates çorbasını afiyetle içiniz. :)
Fiyatlar ise asla abartı değil. Elbette ki 5 liraya da kahve içemiyorsunuz ama içim acıdı da demiyorsunuz. Aklınıza düşürdüysem ne mutlu bana. İyi haftalar olsun!!!

Ulaşım için: https://tr.foursquare.com/v/crate-and-barrel/5386f980498e15240eb8b5e3

3 Mart 2017 Cuma

SENSUS ŞARAP & PEYNİR BUTİĞİ


Happy birthday to me! Oldum olası hep çok sevmişimdir doğum günlerini, nasıl sevilmez ki? İyi dileklerini gönderen, bu güzel günde benimle olan herkese bir de buradan sonsuz teşekkürlerimi göndererek, geçirdiğim en güzel doğum günlerinden birisini bana yaşatan Galata'nın ara sokaklarına gizlenmiş bir şarap evinden bahsetmeden olmaz diyorum...
Anemon Otelin bünyesinde bulunan Sensus Şarap ve Peynir Butiği içeri girip merdivenlerden iner inmez önce etrafa yayılmış derin şarap kokusu ile sonra da son derece farklı ambiyansı ile insana birkaç saatliğine bambaşka duygular yaşatabiliyor desem inanın abartmış olmam. Klasik müzik keyfi ise cabası!
Merdivenden iner inmez mekanın sağ ve sol tarafının dekor ve ortam açısından birbirinden farklı olduğunu görüyorsunuz. Nerede piyano orada biz diyerek sol tarafı tercih etmiş olsak da girişin hemen karşısında bulunan butik şarküteri kısmında bile güzel bir akşam geçirebilirsiniz.
Peki bu kadar güzel bir ortamda masamızı nasıl güzelleştirelim diyecek olursanız da, Yanık Ülke Shiraz Reserve'i gönül rahatlığıyla tavsiye ederim, yanına da güzel bir peynir tabağı söylendi mi yeme de yanında yat!
Doğum günümde tanıştığım bu mekana sayısız kere daha gitsem sıkılmayacağıma ikna oldum özetle. Üstüne üstlük fiyatlar da asla abartılı değil. Daha ne olsun?!
Tutun sevdiğinizin elinden, toplayın kız arkadaşlarınızı, çıkın çıkın gidin!
Herkese en az benimki kadar güzel, musmutlu doğum günleri diliyorum.

Ulaşım için: https://tr.foursquare.com/v/sensus-%C5%9Farap--peynir-buti%C4%9Fi/4d5fbb19338bb60c63601fbd

20 Şubat 2017 Pazartesi

ÇİN BÜFE



Bütün sushi severler buraya! Sushi bir Japon mutfağı yemeği olmasına rağmen bazı Çin restoranları var ki beklentiyi hiç de boşa çıkarmıyor. Bunlardan biri de Taksim’deki Çin Büfe. Gerçi büfeden ziyade restoran bana kalırsa.
Söz konusu sushi olduğunda birçoğumuzun klasik seçimleri vardır diye düşünüyorum. Hani en klasiği de avokado, yengeç, uçan balık yumurtası, salatalık ve pirinçten hazırlanan California Roll. Bu arada gurme rehberine göre de Türkiye’de en çok sevilen sushi California Roll’muş. Sushi çeşitleri bizim damak tadımıza göre adapte edilmediğine göre, bunun sebebi Uzakdoğu’nun zengin sushi mutfağından damak tadımıza en uygun olan California Roll olduğu için olsa gerek. Bunun dışında tatları çok birbirine karıştırmadan keyifli bir sushi deneyimi için Sesame Roll ve Philadelphia Roll ile devam edilebilir. Tabii daha tatlı ekşi soslu tavuklarımız, çeşit çeşit noodlelarımız, tercihen kızarmış ya da buharda pişmiş Çin mantılarımız var da var! Edamame’yi de sofranızda eksik etmeyin derim. Sushi’nin yanına haşlanmış soya fasulyesi o kadar beklenmedik bir uyum yakalamış ki sizin gibi ben de bu kadarını beklemezdim doğrusu.
Bir Çin ya da Japon mutfağına giderken ambiyansa çok da dikkat ettiğimizi düşünmüyorum açıkçası. Çünkü en nihayetinde amaç tamamen mide ile alakalı bu defa.
Uzakdoğu mutfağı pahasıyla meşhur olsa da Çin Büfe bana kalırsa gerçekten de son derece uygun fiyatlı bir restoran. Daha önce hiçbir yerde 18 parça sushi’nin sadece 45 TL olduğunu görmemiştim de.
Çok konuştum. Susuyorum. O zaman 保重 (kendinize iyi bakın!)


5 Şubat 2017 Pazar

MODA'DA BİR YER



Herkeslere merhaba, bana da hoş geldin! 10 günde bile en çok özlediğim şeylerden biri tabii ki de Türk kahvaltısı oldu. O yüzden gelsin bakalım bol peynirli, domatesli, yumurtalı bir yazı… An itibari ile yine Moda’da bir kahvaltı mekanı keşfettim ve hiç vakit kaybetmeden taze taze sizlerle de paylaşmak istiyorum. Yine Moda’dayız ama bu sefer bol deniz havası ile burun kısmındayız.
Moda’da bir yer isimli mekan “on numara kahvaltı” dedikleri kahvaltısıyla beklentiyi gerçek anlamda karşılıyor. Sucuklu yumurta, sıcacık pişiler, benim gibi reçel sevmeyenlerin bile yüzünü güldüren böğürtlenli lor, bal kaymak, acıka, zahter, peynir ve zeytin çeşitleri, söğüş tabağı, tazecik yeşillikler, sınırsız çay… Anlayacağınız bu kahvaltı on numara olmuş. Ayrıca sucuklu yumurta hariç biten her şeyin yenisi ücretsiz olarak servis ediliyor. Biz bu kahvaltının yanına bir de menemen söyledik ama kavurmalı yumurtadan vazgeçmeye değer bir menemen olduğunu kesinlikle düşünmüyorum, benden söylemesi. Onun dışındaki her şey taze, özenli ve leziz.
Anlayacağınız Yer’e girdiğiniz an Yer’i seviyorsunuz. Yalnızca lezzetleri ile değil atmosferi, dekorasyonu, pöti kare desenli örtüleri ile sevdiriyor kendini. Çalışanlar da son derece ilgili ve servis hızlı. Yoğun günlerde aynı performansı gösterebilirler mi bilemiyorum ama son derece memnun ayrıldığımız için hepsine buradan kocaman teşekkürler!
On numara bir Cumartesi ya da Pazar kahvaltısı yapmak için hadi bakalım haftaya hemen Moda’ya!


22 Ocak 2017 Pazar

URBAN


Günaydınlar, merhabalar! Son zamanlarda “Nerede o eski Taksim?” muhabbetlerine illa ki şahit olmuşsunuzdur. Ama gerçekten de nerede o eski Taksim? Taksim’i Asmalımescit sokaklarındaki masaları kaldırarak bitirmeye başladılar ve geçtiğimiz yıllarda iyice bitti İstanbul’un gözde gece hayatı merkezi. Ancak bir mekan var ki adeta sımsıkı tutunuyor ve yıllara meydan okuyor. Sakin bir ara sokakta, sokağa atılan birkaç sandalyesi, mermer masaları, sürekli boyanıp duran etrafındaki graffitileri ile bir nebze de olsa o eski Taksim’i hatırlatıyor insana Urban. Asma ve büyük bitkilerle süslenmiş sokağı ise sizi bir anda yazlık bir atmosfere sürüklüyor. Bu soğuk kış günlerinde insan daha ne ister ki?
Akşamüstü birası için güzel, kahve molası için güzel, pizzası ise en en güzel! O yüzden aç giderseniz, başlangıçları, salataları, ana yemekleri direk atlayıp, pizzalar kısmına geçin derim. Ambiyansa, müziğe diyecek yok. Fiyatlar ise Taksim ortalamasının biraz üstünde. Sebebi Taksim’in salaş cafe barlarından daha farklı olması, daha özenli bir mekan olması olabilir diye düşünmekteyim.
Gideniniz olursa Urban’a benden selam. Ben küçük bir tatile çıkıyorum da J Şahane Pazarlar!

18 Ocak 2017 Çarşamba

TARİHİ BAĞDAT KURUKAHVECİSİ



Haftanın ortasından herkese merhaba. Caddede gidilesi az biraz mekan kaldığını hepimizi biliyoruz ve bu yüzden de sizler için birkaç mekanı derlediğimden bahsetmiştim. Bugün de sıra Şaşkınbakkal’daki Tarihi Bağdat Kurukahvecisinde!
Mekan ile ilgili değerlendirmeme başlamadan önce belirtmek istediğim bir şey var. Genelde herhangi bir cafe restorana gitmeden önce şöyle hızlı bir araştırma yaptığımı muhakkak söylemişimdir. Bu defa benim için de bir ilk oldu ve burayı o kadar sevdim ki hemen daha yakından tanımak istedim, başkalarının hakkında neler yazdığını merak ettim, bilmediğim görmediğim neler varmış bu şirin yerde diye öğrenmek istedim. İnternet sitesini açtığımda dikkatimi ilk çeken şey “Kitap Değişim Projesi” adı altında başlattıkları sosyal sorumluluk projesi oldu. Gittiğiniz zaman cafenin birçok yerinde, gerek kitaplıkta gerekse vitrin kenarlarında kitaplar göreceksiniz. Bu kitapları okuyabiliyor, aynı zamanda kendi kitaplarınızı bırakıp cafeden de kitap alabiliyorsunuz ve böylelikle projenin bir parçası oluyorsunuz. Ben bilmeden gittim ama artık hepimiz biliyoruz. Katkıda bulunmaya ne dersiniz?
Gelelim neler var Tarihi Bağdat Kurukahvecisinde. Aslına bakarsanız cafe konsepti altında olabilecek hemen hemen her şey var. Acıkırsanız çeşit çeşit tostlar… Sıcak, soğuk kahveler, birbirinden değişik çaylar, tatlılar… Ama en önemlisi, son zamanlarda içtiğim en güzel sahlep. Normalde çok tatlı geldiği için bayıldığım bir içecek değildir sahlep. Ama kar yağarken “işte tam şu anda sahlep içmeliyim” gibi garip bir düşünce aldı beni. İyi de yaptı. Çünkü tadı, yoğunluğu, kıvamı her şeyi tek kelimeyle harikaydı. Havalar ısınmadan ki maalesef daha çok var, gidip bu şirin ötesi cafede, güleryüzlü çalışanların elinden bir sahlep içmenizi isterim.
Kendinize çok iyi davranın!


14 Ocak 2017 Cumartesi

WAKE & CAKE


Buz gibi bir Ocak ayından herkeslere merhaba! Bir koca seneyi de ardımızda bıraktık mı bıraktık. Genel olarak çok tatlı bir yıl olmasa da bugün tatlı tatlı konuşalım istiyorum ve bu sebeple de şimdi sizlere Moda’nın ara sokaklarına gizlenmiş bir hazineden bahsedeceğim.
Wake and Cake aslında genel olarak yemek sepetinden sipariş alıyor ama mekana hiç uğramayıp sadece eve sipariş verenler bu sıcacık, samimi ortamda bulunma ve dünya tatlısı sahibinin elinden kaşık kaşık tazecik marshmallow yeme şansını kaçırıyorlar.
Kısaca tadına bakma fırsatını yakaladığım nefis tatlılara gelecek olursak… Öncelikle bu daha güzel gibi bir yorumda bulunabilmem neredeyse imkansız. Hepsi mi çok taze, hepsi mi çok güzel olur? Olurmuş! Fakat herkesin bir favorisi vardır diyerek çilek, bisküvi kırıntıları ve marshmallowlu fondü olan “Fondue in Jar”ı şiddetle tavsiye ediyorum! Bir de tam bir red velvet delisi olduğum için “Red Velvet Chip Cookie Sandwich” derim ben.
Siz siz olun böyle bütün arkadaşlarınızı toplayın gidin ki, aklınız sipariş etmediğiniz diğer tatlılarda kalmasın. Herkes farklı farklı donatsın masayı. Aksi takdirde epey akıl kalıyor gerçekten de. Tecrübeyle sabittir!
Hazineye yolculuk başlasın!


7 Ocak 2017 Cumartesi

SUSAM CAFE/BAR


Gönül isterdi ki yeni yılın ilk paylaşımını huzurla mutlulukla yapabileyim. Olmuyor, olamıyor. Yine de her zaman söylediğimiz gibi hayat bir şekilde devam ediyor işte veeee haftalardır geliyor geliyor denilen kar en nihayetinde geldi! Hoş geldi! Yüzümüzü bir nebze de olsa güldürmeyi başaran kar sanki şehrin bütün kötülüklerini alıp götürüyormuşçasına o kadar güzel yağıyor ki…
Birçoğunuzun sıcacık evinden çıkıp da sokaklarda dolaşacağını, elinde sıcak çikolatası veya kahvesi ile güzel bir kafenin köşesine konacağını pek sanmıyorum. Ya da sanıyorum çünkü böyle birden yazınca kendimi ikna etmiş oldum mesela. J İnanın biraz üşümeye değer bir manzara var dışarıda, hele ki 365 günün en fazla üç beş gününü böyle geçirebileceğimiz düşünülürse…
O zaman Cihangir yakınlarındaki herkeslere sesleniyorum! Cihangir’in ara sokaklarında dolanırken karşıma çıkan Susam Cafe ile tanışma vaktiniz geldi de geçiyor bile. Bana soracak olursanız Susam’ın Cihangir’deki diğer kafe restoranlardan en büyük farkı modern ve elit bir hava kasmadan çok daha mahalle kafesi/barı hissi uyandırması. Kahvaltısının hiç de fena olmadığını birkaç kez duymuş olsam da bu aralar elimize en çok marshmallowlu sıcak çikolatanın yakışacağını düşünüyorum. En yakın zamanda kahvaltısını da deneyip aşağıya not düşeceğim.
Umuyorum ki bundan sonrası hepimiz için en az bugünkü kadar beyaz olur. Mutlu hafta sonları!